Hamilelik her anne için kritik bir dönem. Hamile kalmadan önce ve
hamilelik süresince beslenmenin bebeğin hem gelişim hem de ileriki
yaşlarda oluşabilecek hastalıklar açısından önemi tartışılmaz. Bugün çok önemli bir teoriden bahsediliyor. Annenin genel sağlığı ne kadar iyi ve üstün düzeyde olursa çocukları ve onu takip eden jenerasyonunda o kadar sağlıklı ve dinç olduğu artık kabul gören önemli bir bilgi. Birçok ülkede her 33 bebekten birinin doğumsal bir bozukluğunun olduğu, doğumların yaklaşık % 8’inin de düşük doğum ağırlıklı bebeklerin dünyaya geldiği düşünüldüğünde beslenme inanılmaz önem kazanıyor anne hayatında.

Aşırı Yemek Yiyen Annelerin Çocuklarında Diyabet Sık Görülüyor:

Araştırmalar gelişi güzel yemek yiyen, kilo fazlalığı olan ve adölesan dönemde hamilik yaşayan annelerin kısa ya da uzun dönemde diyabet, kan yağlarında bozulma ve kardiyovasküler hastalıklardan birine yatkınlığının oldukça fazla olduğunu bildirmektedir. Bebeğim var iki camlı taşıyorum
fikri ile gereğinden fazla yemek yiyerek kalori alan anne adayları üzerinde yapılan besin tüketim araştırmalarında, annenin yüksek kalori almasına rağmen yeterli vitamin-minerali beslenmelerinde sağlayamadıkları ve hamilelik diyabetine yakalandıklarını söyleyebilirim. Genel olarak bakıldığında tüm gebeliklerin % 18’inde Hamilelik Diyabeti gelişmektedir ve annelerin doğum sonrasında yaklaşık % 5-10’unun ise artık aşikar insüline bağımlı olmayan şeker hastalığı ile yaşamlarına devam ettiği bilinmektedir. Ve hamilelik süresince diyabet yaşayan annelerin yaşam sürelerince yaklaşık % 35-60 oranında şeker hastalığına geçişin olabileceği riski de her zaman tetiklenmeye hazır bir silah gibi beklediği de açıktır. Bu nedenle annelerin hamilelik öncesi kilo problemlerinden uzaklaşmalı, rafine tüm karbonhidrat içeren yiyecekleri vücudundan-hayatından arındırmalı ve düzenli egzersiz alışkanlığını yaşamına entegre etmelidir.

 Tansiyona Yakalanan Annelerin Bebeğini Kaybetme Riski Çok Yüksek

Hamile olan anne adaylarının yaklaşık % 5’inde hipertansiyon ciddi bir risk olarak bebek sağlığı ve yaşamını etkileyen sorunla karşı karşıya kalmaktadır. Çok fazla tuz, proteinli besin ve yeterince sebze-meyve yememek tansiyon oluşumuna zemin hazırlayabilmektedir. Hipertansiyon yaşayan anne adaylarının özellikle hamilelik sürecinin son 3 ayında annede inme veya anne karnında bebeği kaybetme riski oldukça yüksektir. Annenin hamile kalma yaşı, ailede hipertansiyon hikayesi, beslenme düzeni ve kilo problemi bu süreçte hipertansiyonun çıkması için önemli nedenlerin başında gelmektedir. Tansiyon ile birlikte preeklemsi
denilen idrarla protein kaybının artarak damarların içinde bulunan
sıvıların vücudun boşluklarına sızmasıyla hızlı ödem ve kilo artışı meydana gelir. Beslenme burada anne sağlığını koruyan ve bebeğin sağlıklı bir şekilde doğumuna yardımcı olan ana tedavi olarak karşımıza çıkar. Protein alımında sınırlama ve tuz tüketimini tamamen kesilmesi ile bu hastalığa yakalanan anneler bebeklerine sağlıklı bir şekilde kucaklayabilmektedirler.

Demirden Zengin Besinler Her gün Tüketilmeli


Hamileliğin ilk 6 ayında annenin demirden zengin beslenmesi şarttır.
Demir eksikliği anemisi hem annenin kan hastalıklarına yakalanmasına
hem de bebeğin doğum zamanı demir depolarının boş doğmasına
neden olmaktadır. Demir anemisi annelerin erken doğum yapmasına,
düşük doğum ağırlıklı bebek dünyaya getirmesine ve bebek
ölümlerine neden olmaktadır. Beslenme ile hamilelik sürecindeki
demir ihtiyacını karşılamak zor olduğundan muhakkak annelerin uygun
demir içeren mineral desteklerini düzenli olarak taze meyve veya taze
sıkılmış meyve suyu ile beraber almaları gerekmektedir.

Folik Asit Bebeğin Sinir Sistemi İçin Şart

Folik asit hamile anneler için en önemli vitaminlerin aşında gelir. Çünkü
nöral tüp defekti denilen; bebeğin sinir sistemi gelişmeden doğması, bebeğin boyun-baş kısmında sinirlerin açık olarak dünyaya gelmesi ve annede folik asit yetersizliği ile gelişen anemi nedeniyle farklı sağlık sorunlarının nüks etmesine neden olmaktadır. Bu nedenle hamile kalmadan önce annelerin folik asitten zengin taze sebze, kurubaklagil ve taze meyve sularından düzenli yemeleri ve muhakkak folik asidi vitamin tableti olarak öğünle beraber tüketmeleri gerekmektedir.

 Hamilelik Süresince Güneşten Doğru Faydalanmak Sağlıklı

D vitamini diğer önemli dikkat edilmesi gereken unsurdur.
Çünkü anne ve bebek yeterli D vitamini deposu ile yaşam alanına
devam etmediğinde bebeğin düşük doğum ağırlıklı ve yetersiz D
vitaminine bağlı erken doğum riski de oluşmaktadır. Hamilelik
öncesi anne yeterli güneş ışığına direk ve güvenli zaman
dilimlerinde bulunarak depolarını doldurmalı, tam yağlı süt,
yumurta gibi D vitamini içeren besinleri düzenli olarak tüketmelidir.

 Bebeğin Beyin Gelişimi İçin Kolinden Zengin Besinler Yenmeli

Kolin aslında tam vitamin olarak adlandırılmasa da vitamin
benzeri bir besin bileşenidir. Kolini araştırmacılar anneden kordon
sayesinde bebeğe çok yoğun olarak transport edilen bir besin
bileşeni olarak bildirmektedirler. Kolin bebeğin beyin gelişimi için
çok önemli olup, normal beyin gelişimini sağlamak için muhakkak bu
vitaminden bolca almak gerekir. Yiyecekler kolin açısından oldukça
zengindir ve rafine edilmemiş tahıllar, et çeşitleri, yumurta ve
birçok taze sebze-meyvede bolca bulunmaktadır.

Süt ve Süt Ürünleri Bebeğin İskelet Sisteminin Garantörü

Kalsiyum hamile ve emziren anneler için en önemli
minerallerden biridir. Araştırmalar annelerin hamilelik döneminde
yeterli kalsiyum almadıklarında kemiklerinden bebeğin ihtiyacı olan
kalsiyumun çekilerek annenin kemiklerini erittiğini, diş kaybı ve
çürüklerinin oluştuğunu bildirmektedir. Bu nedenle annelerin günde
mutlaka 4 porsiyon süt ürünlerini eksiksiz almalarını öneren
akademi; 1 porsiyon süt grubu denilince 1 su bardağı süt veya
yoğurt, 2 su bardağı ayran, 1 dilim peynir ve 1 su bardağı kefir
olarak porsiyon ölçütünü belirtmektedir.

Hamilelik Boyunca İyotlu Tuz Kullanılmalı

İyot bebeğin beyin gelişimi ve normal büyümenin sağlanması açısından önem verilmesi gereken mineraldir. Doğumsal oluşan hipotroidizm önlenmesi için anne ve bebeğin iyottan zengin beslenmesi gerekmektedir. İyottan fakir beslenen annelerde zeka geriliği olan bebek doğumu, düşük
doğum ağırlıklı bebek ve erken doğum riskleri çok yüksektir. Bu
nedenle herhangi bir iyoda bağlı toksisite yaratan hastalıkları
olmayan annelerin iyottan zengin yiyecekleri ön planda tutmaları
gerekmektedir. İyotlu tuz, deniz ürünleri ve doğal güvenilir sular
kaliteli iyot kaynaklarıdır.

Enerji İçeçekleri Hamilelikte Yasak

Anne adayları hamilelik süresince bazı kurallara dikkat ettiği sürece çok sağlıklı bir doğuma hazırlığın da temelini atabilmektedirler. Özellikle çiğ
süt ve süt ürünleri, kabuklu deniz ürünleri, şarküteri dediğimiz işlenmiş etler, karaciğer gibi sakatatlar ile güvenli olmayan su kaynaklarını tüketmedikleri sürece bebeğe ağır metal, brusella gibi mikroaorganizmalar, hayvanlardan kistler ve bebekte beyinde toksisite yapacak yabancı kimyasalların geçişini de önlemiş olurlar. Genel olarak beslenme çalışmaları annelerin besleyici değeri olmayan yapay tatlandırıcıların hamilelik süresince kan şekerlerine etkileri ile ilgili çok az sayıda
araştırmanın olduğunu belirtmekte anne-bebek sağlığı ile ilgili
sonuçlarının açık ve net olamaması nedeniyle kullanma açısından
çekimser davranılması gerektiğini bildirmektedir. Ayrıca alkol
özellikle hamileliğin ilk zamanlarında az dahi içilse çocukta ileri
yaşlarda nörolojik ve davranış problemlerinin oluşmasına neden
olduğu için az tüketimi bile kesinlikle önerilmemektedir. Aşırı
kafein alımının da doğumsal anomalilere neden olduğunu bildiren
araştırmalar orta düzey içmenin sorun olmayacağını bildiriyorlar.
Günde en az 3 L su içiminin sağlanması hidrasyon açısından uygun
olmakla beraber öğünle beraber su içmenin hazım sorununu kaldırmak
açısından oldukça önemli olduğu bildirilmektedir. Enerji içeceklerine gelecek olursak; içinde yasal olarak bazı uyarıcı, vitamin ve minerallerin olmasına rağmen bu uyarıcıların hamilelerde güvenli olduğunu gösteren bilimsel kanıtlar maalesef bulunmamaktadır. Çoğu enerji içeceği şeker, kafein, taurin, karnitin, inositol, ginko ve devedikeni sütü içermektedir. Bunların içinde ginseng zaten hamile annelerde kullanılmasına izin verilmeyen maddedir. Bu nedenle bugünkü bilimsel verilere göre enerji
içeceklerinden annelerin uzak durması önerilmektedir.