Besinlerle vücuda alınması gereken eser bir mineral olan selenyum vücudumuzda düzenleyici ve metabolik pek çok fonksiyon için gereklidir. Selenyum birçoğu savunma enzimleri olan selenoproteinler adı verilen en az 25 proteinin bir parçasını oluşturur. Bu sayede antioksidan olarak çalışır ve hücre yapısına zarar veren serbest radikallere karşı korunma sağlar, DNA hasarını önler, bağışıklığı güçlendirir ve enfeksiyonlardan vücudu korur. İnsan hayatı için çok önemli bir mineral olan selenyum; kalp damar hastalıkları, bazı kanserler, astım, infertilite ve tiroit gibi hastalıklara karşı da etkilidir. Selenyum ayrıca saç, cilt, kas-kemik sağlığında, bilişsel işlevlerde ve kilo kaybında da rol oynar.

GLUTATYON PEROKSIDAZ ENZIMININ ANA YAPISINDA YER ALIR

Glutatyon peroksidaz hücrelerde oluşan zararlı bileşiklerin uzaklaştırılmasından sorumlu antioksidan etkili bir enzimdir. Bu enzim sadece hücresel temizlikte değil ayrıca birçok metabolik hastalıkların ve bazı kanser sütlerinin önlenmesinde aktif bir şekilde görev yapar.  Glutatyon Peroksidazın aktifleşmesi ve birçok hastalığa karşı vücudun doğal defans sistemlerinin çalışması için beslenme ile yeterli miktarda selenyum mineralinin doğal besinlerden karşılanması oldukça önemlidir.

SELENYUMDAN ZENGIN DOĞAL BESINLER

Selenyum organik form olan selenometiyonin ve selenosistein ve inorganik
form olan selenat ve selenit olmak üzere temelde iki formda bulunur.
Hayvan ve insan dokularındaki selenyumun büyük çoğunluğu
selenometiyonin formundadır.  İnsanlarda selenyumun %28-40’lık
büyük bir kısmı iskelet kasında depolanır. Selenyum birçok
besinde doğal olarak bulunur. Balık, karides, dana karaciğeri, hindi,
dana, tavuk eti, yumurta, süt ürünleri, mercimek, mantar, susam,
ceviz, ay çekirdeği ve tam tahıllar iyi birer selenyum kaynağıdır.
Besinler ile günlük gereksinim duyulan selenyum kolaylıkla
karşılanabilir. Ancak buna ek olarak saç dökülmesi ve tırnaklarda
kırılma sorunlarını çözmek, bağışıklığı ve tiroitlerin
çalışmasını desteklemek, eksiklik durumunu gidermek için vücutta
emilimi yüksek selenometiyonin formda vitamin ve multivitaminler de
piyasada mevcuttur.

Günlük İhtiyacımızı Karşılamak İçin Ne Kadar Yemeliyiz?

Türkiye Beslenme Rehberi’nin selenyum için günlük alım önerisi sırasıyla 0-3 yaş arası çocuklar için 15, 4-6 yaş çocuklar için 20,7-10 yaş çocuklar için 35, 11-14 yaş için 55, 15 yaş üstü ve yetişkinler için 70 mikrogram, emziren anneler için ise 85 mikrogramdır.

Aşağıda bazı besinlerin 100 gramında bulunan selenyum miktarını sizlerle paylaşmak isterim. Yetişkin bir birey eğer günde sadece 2 adet yumurta veya 150 gram balık veya 3 ince dilim tam tahıllı ekmek veya 3 avuç içi kadar ay çekirdeği, 200 gram kadar tavuk veya kırmızı veya hindi etinden birini tüketebilirse ihtiyacı olan selenyum mineralini kolaylıkla
karşılayabilmektedir.

BESİN(100 GRAM)

SELENYUM İÇERİĞİ (MIKROGRAM)

Ayçekirdeği

79 mcg

Dana karaciğer

54 mcg

Sardalya

47 mcg

Hamsi

46 mcg

Ton balığı

44 mcg

Palamut

40 mcg

Mercimek

40 mcg

Tam tahıllı ekmek

40 mcg

Susam

40 mcg

Yumurta

30 mcg

Tavuk eti

23 mcg

Hindi eti

17.1 mcg

Dana eti

16 mcg

Mantar

15 mcg

Peynir  13 mcg

15 mcg

Yoğurt

7 mcg

Yer fıstığı

6 mcg

Ceviz

3 mcg

SELENYUM METABOLIZMAYI CANLANDIRIR

Selenyum minerali tiroit hormonlarının metabolizmasında yer alan
önemli bileşenlerdendir. Selenyum eksikliğinde kanda T4 ve TSH
hormonu yükselir, T3 hormonu düşer. Bu durumda vücut metabolizması
da yavaşlar ve kilo vermek zorlaşır. İyot ve selenyum eksikliği
birlikte görülürse tiroit sorununun şiddeti daha da artar. Haftanın
en az iki günü bir porsiyon palamut, sardalya, levrek, çipura, somon
gibi balıkları tüketmek hem yüksek iyot hem de selenyum içeriği
ile tiroit hastalıklarına karşı korumada hem de kilo kaybını
desteklemede inanılmaz etkilidir.

Astıma Karşı Koruyucudur

Yapılan birçok bilimsel araştırmada astımlı hastaların kan selenyum düzeylerinin düşük olduğu gözlenmiştir. Hamilelikte selenyumdan fakir beslenmenin bebekte selenyum eksikliğine yol açtığı ve kan selenyum düzeyleri düşük doğan çocuklarda astım riskinin daha yüksek olduğu da bildirilmiştir.

Bağışıklığı Güçlendirir

Bağışıklık sisteminin düzgün çalışması için selenyumdan zengin besinleri çeşitlendirerek sofralara eklemeye özen gösterilmelidir. Selenyum vücutta hücrelerimizi yıpratıcı serbest radikallerin hasarını önleyerek ve oksidatif stresi azaltarak bağışıklık sistemini desteklemektedir. Selenyum HIV, grip virüsü olan Influenza, hepatit C gibi virüslerin gelişiminin önlenmesinde
kilit rol oynamaktadır. Selenyumun eksikliği, bağışıklık sisteminin daha yavaş tepkimesine yol açar.

Bazı Kanserlere Karşı Savunma Sağlar

Bilimsel çalışmalar selenyumun tümör oluşumunu baskıladığını özellikle meme, bağırsak ve prostat kanseri riskinin azalmasında etkili olduğunu göstermektedir. Selenyum bunu temel olarak DNA’yı serbest radikal zararlarından koruyarak ve bağışıklığı güçlendirerek gerçekleştirmektedir.

Selenyum Eksikliği Ciddi Hasara Neden Olabilir

Ülkemizde nadir görülen ancak dünya çapında 1 milyar insanı etkilediği tahmin edilen selenyum eksikliği, serum ve plazmada selenyum konsantrasyonu ile saptanmaktadır. Selenyum elementinin ana kaynağı Dünya çekirdeğini örten volkanik kayalık kütlelerdir. Selenyum Dünyanın her yerinde bulunmakla birlikte bölgeler arasında da farklılık göstermektedir. Bu nedenle selenyum eksikliği coğrafi duruma, topraktaki selenyum miktarına ve besinlerdeki selenyum içeriğine bağlıdır. Selenyum eksikliği sindirim ve emilim problemi, mide salgısını etkileyen hastalıklara
sahip olanlar, bağırsak ameliyatı geçirenler, diyaliz hastaları,
selenyum eksikliği olan bölgelerde yaşayanlar ve besinlerle yetersiz selenyum alan bireyler selenyum eksikliği açısından risk altındadır. Selenyum eksikliği tiroit hastalıklarına özellikle Hashimoto tiroitine yakalanma riskini artırabilir, kalp kasında bozulma ve kalp yetmezliği ile gelişen Keshan hastalığına, erkeklerde kısırlığa ve bir tür osteoartrit olan Kashin-Beck hastalığına neden olabilir.

Selenyumun Fazlası Toksik Etki Oluşturur

Selenyum toksisitesi nadir gözlenir. Selenyumun takviye olarak fazla doz kullanımına bağlı oluşabilir. Aşırı selenyum nefeste ağır bir kokuya, bulantı, ishal ve deri döküntüsü gibi semptomlara neden olabilir. Saç ve tırnak kaybı kronik aşırı tüketimin yaygın belirtileridir. Buna ek olarak yüksek selenyum alımı böbrek yetmezliğine, kalp krizine ve kalp yetmezliğine neden olabilir. Türkiye Beslenme Rehberi’nde selenyum için günlük tolere edilebilir üst alım düzeyi 0-3 yaş arası çocuklar için 60, 4-6
yaş çocuklar için 90, 7-10 yaş çocuklar için 130, 11-14 yaş için 200, 15-18 yaş arası gençler için 250,  yetişkinler için 300 mikrogramdır.