Akne kıl ve yağ bezlerinde iltihaplanma sonucu oluşan, halk arasında
sivilce olarak bilinen bir cilt hastalığıdır.  Bu hastalıkta cilt
altı yağ bezlerinden salgılanan sebum adı verilen madde fazla
üretilir ve deri altına hapsolur, vücutta özellikle de yüzdeki cilt
gözenekleri tıkar. Hormonlar da sebum üretimini etkileyerek akne
oluşumunda önemli rol oynarlar. Tüm bu etkiler Propionibacterium
acnes bakterilerinin büyümesi için mükemmel bir ortam yaratır.
Bakterilerin büyümesi bağışıklık sistemini zayıflatır,
iltihaplanma ve sonucunda da deride kırmızı yara çıkıntıları
oluşur. Hormonel değişimin ve sebum artışının en yoğun
yaşandığı ergenlik döneminde çoğumuzun başına bela olan akneler
yetişkinlikte de karşımıza çıkabilir. Özellikle vücut direncinin
azaldığı, enfeksiyon, stres ve depresyon yakınmaları yaşanan
dönemde alevlenmeler olur ve yüz, boyun, sırt ve omuzlarda kızarık
yaralar sıklaşır. Tedavide akne oluşumunun azalmasıyla birlikte
ciltte izlerin oluşumunun engellenmesi amaçlanır ve çeşitli
kremler, peeling tedavileri ve haplar kullanılır. Şiddetli akne
durumunda tüm bu medikal tedaviler gerekli olabilir ancak bu
tedavilerin pahalı olduğunu ve ciddi yan etkiler oluşturabileceğini
unutmamak gerekir.

Doğal Tedavi Besinlerin İçerisinde

1930’lardan bu yana yapılan bilimsel çalışmalar beslenmenin akne ile
ilişkili olduğunu göstermiş; özellikle rafine karbonhidratların,
trans ve doymuş yağların ve sütün fazla tüketiminin akneye etkisi
üzerinde durmuştur. Güncel çalışmalar bunlara ek olarak yeşil
çay, omega 3 yağ asitleri, prebiyotik besinler, antioksidan vitamin ve
minerallerin de akne tedavisinde etkinliğini ortaya koymuştur. Besin
öğelerinin cinsiyet hormonu bağlayıcı globulin, insülin ve
büyüme faktörü 1’i etkileyerek, deride sebum salgı miktarını ve
içeriğini değiştirdiği böylece akne oluşumunda rol oynadığı
bilinmektedir.

Aknelerden Kurtulmak İçin Kaloriyi Azaltın

Kalorisi kısıtlı, sağlıklı karbonhidrat ve yağları yeterli
miktarda içeren bir beslenme tarzı aknelere meydan okumanızı
sağlar. Yapılan araştırmalar kilonun boyun karesine oranlanarak
hesaplandığı değer olan beden kütle indeksi ile akne oluşumu
arasında pozitif bir ilişki olduğunu göstermektedir. Kilo idealin
üzerine çıktıkça büyüme faktörü 1’i artırarak sebum üretimini
hızlandırır ve sonuçta akne oluşumu tetiklenir. Bu nedenle fazla
kilolardan kaçınmalı, sağlıklı besinleri kontrollü porsiyonlarda
tüketmeye özen göstermelisiniz.

Yüksek Glisemik İndeksli Besinlerden Kaçının

Tam tahıllar, kuru baklagiller, sebzeler gibi sağlıklı karbonhidrat
kaynakları düşük glisemik indekse sahiptirler yani sindirim ve
emilimleri yavaştır. Bu sayede kan şekerinin hızla yükselmesini
önlerler. Tam tersi şeker ve şekerli tatlılar, beyaz undan
yapılmış pasta, poğaça, börek, patates, pirinç gibi glisemik
indeksi yüksek besinler sürekli tüketildiğinde kan şekerini
dengelemek için çok fazla insülin salınır. Yüksek insülin
östrojen, progesteron gibi cinsiyet hormonlarını ve büyüme
faktörü 1’i artırarak akne oluşumunu tetikler.

Omega 3 İle Aknelere Elveda

Etlerin yağlı kısımlarında, derisinde, sakatatlarda, tereyağında
bulunan doymuş yağlar ve margarinlerde, kek, bisküvi gibi hazır
paketli ürünlerin içinde yer alan trans yağlar vücutta inflamasyona
neden olan bileşikleri artırır ve cildi akneye karşı savunmasız
hale getirir. Bu nedenle doymuş ve trans yağ kaynaklarını
beslenmenizde mümkün olduğunca sınırlamalınızı öneririm.
Ayrıca güncel çalışmalar çoklu doymamış yağ asitlerinden omega
3’ün zengin kaynağı ton balığı, ringa, sardalya, uskumru, somon,
keten tohumu, semizotu, ceviz gibi besinlerin anti – inflamatuar yapıda
kimyasalların üretimini sağlayarak aknelerle savaştığını
göstermektedir. Çoklu doymamış yağ asitlerinden bir diğeri omega 6
yağ asitleri ise özellikle mısır özü ve ayçiçeği yağında
bulunur, bu besinler omega 3’ün tersine aknenin oluşumunu destekler.

Süt Akneyi Arttırabilir

Süt hormonal bileşenleri ve faktörleri içerdiğinden akne
gelişimine ve şiddetlenmesine neden olabilir, özellikle yağsız ve
az yağlı sütler akne oluşumunu daha fazla tetiklemektedir. Ancak
bilimsel çalışmalar sütün olumsuz etkisinin orta ve ağır
şiddetli aknede oluşurken hafif aknede oluşmadığını savunur.
Bununla birlikte çalışmalar gözlemsel olduğundan klinikte süt
tüketiminin akne oluşumunu artırıp artırmadığı hastanın
deneyimlerine göre belirlenmelidir. Bu nedenle şiddetli akne
problemine sahip bir birey süt içtiğinde sivilceleri artıyorsa süt
sınırlanmalı ve yerine yoğurt, kefir gibi fermente süt ürünleri
tercih edilmelidir.

Yeşil Çayın Koruyucu Etkisi

Yeşil çay süper antioksidan etkili epigallokateşin sayesinde deri
yüzeyindeki yağ oranını azaltır, antimikrobiyal ajan olarak hareket
eder ve akne tedavisinde yarar sağlar. Ayrıca yeşil çayı bir dilim
limon ve bir çubuk tarçın ekleyip günde iki fincan içtiğinizde
yağ yakımınız artar ve kilo kaybınız da desteklenir.

Antioksidan A Vitamini

A vitamini vücudu bir çarşaf gibi örten epitel dokunun oluşmasında
görev alır ve cilt sağlığı için en önemli vitaminlerden biridir.
Yetersizliğinde deri hastalıkları oluşur, cilt kurur. A vitamini iki
farklı formda hayvansal ve bitkisel kaynaklarda bulunur. Hayvansal
kaynakları yağlı balıklar, süt ve yumurtadır. Havuç, kış
kabağı, kayısı, şeftali gibi sarı – turuncu sebze ve meyvelerde ve
ıspanak, roka gibi yeşil yapraklı sebzelerde bulunur. Bu nedenle
sivilceleri önlemek için yumurtayı, balıkları, fermente süt
ürünlerini ve rengarenk sebze ve meyveleri beslenmenizden eksik
etmemenizi öneririm.

Deri Sağlığının Temeli Çinko

Deri sağlığı için gerekli mineral çinko deride inflamasyonu
kontrol eder ve cilt hücrelerinin yenilenmesini sağlar.
Propionibacterium acnes bakterisinin büyümesini ve çoğalmasını
durdurur. Bu nedenle çinkodan zengin besinler sivilceleri azaltır. Et,
karaciğer, yumurta ve deniz ürünleri en yüksek çinko içeriğine
sahip besinlerdir. Bunların yanında kuru baklagiller, yağlı tohumlar
da çinkonun iyi kaynaklarıdır.

Sofralarınızda Prebiyotik Kaynaklara Yer Verin

Prebiyotikler kolondaki mikroorganizmaların büyümesini
kolaylaştıran, sağlığa yararlı etkilere sahip sindirilemeyen
besinlerdir. Bağışıklığı güçlendirerek akneye karşı koruyucu
etkinlik gösterirler. Enginar, pırasa, soğan, sarımsak, yer elması,
kereviz, kuşkonmaz gibi sebzeler; muz, üzüm, elma, çilek gibi
meyveler; baklagiller, soya fasulyesi, karabuğday, tam buğday, badem
ve fındık gibi yağlı tohumlar doğal prebiyotik kaynaklardır.