Hünnap, Çin hurması olarak da bilinen Güney Asya’ya özgü fakat Anadolu’muzun topraklarında da yetişen büyük çalılık veya ağaçlarda yetişen tohum içeren bir çukura sahip küçük yuvarlak bir meyvedir. Olgunlaşınca sarı veya koyu kırmızıdan koyu kahverengiye kadar farklı renk alan hünnap tatlı tadı nedeniyle kuru meyve olarak yaygın tüketilmektedir. Hünnabın yaklaşık 56 cins ve 900 türü olduğu bilinmektedir. Türkiyemiz’de 6 cinsi ve buna bağlı olarak 25 türü yetişmektedir. Hünnap tıbbi amaçlı yenilebilen Anadolu’nun gizli hazinesidir. Isparta, İskenderun, Hatay, Antalya, Kayseri, Bursa, Çanakkale, Sinop ve Aydın illerinde yetiştirilen hünnap en yoğun Denizli’de mevcuttur. Eylül ve Ekim aylarında bu mucize meyveyi taze bulurken diğer mevsimler kurutulmuş olarak sofralarımızda bulundurma imkanımız var. Ara öğünlerde şeker oranı yüksek kuru meyvelere çok güzel lezzetli bir alternatif olarak tüketmenizi tavsiye ederim.

Hünnap bitkisini İbn-i Sina’nın hazırladığı öksürük kesici, laksatif etkili, tansiyon düzenleyici ve mide ülseri tedavisinde hazırladığı reçetelerde ilk olarak rastlamaktayız. Ancak balgam söktürücü, göğüs yumuşatıcı, enerji verici ve toksin atıcı olarak kullanımı da tavsiye edilmektedir. Hünnap taze veya kuru meyvesi, püre şeklinde özü, sirkesi ve çayı olmak üzere farklı kullanım şekillerine göre sağlık yararları da daha etkili olabilmektedir. Kurusunu tüketince daha fazla kolesterol düşürme etkisi görülürken, püre şeklinde olması karaciğerden toksin atımını hızlandırmakta, çay şeklinde içildiğinde ateş düşürücü, ağrı kesici, stres azaltıcı, zihinsel yorgunluğu atıcı, uykusuzluğu giderici etkisi daha güçlü olmaktadır.

BOLCA VİTAMİN, MİNERAL VE ANTİOKSİDAN İÇERİYOR

            Hünnap meyvesinin besin değeri açısından kalorisinin düşük olup yüksek lif içermesi birçok meyveye nazaran daha sık tüketilmesi gerektiğini bize göstermektedir. 100 gram hünnap 79 kalori içerirken 10 gram kadar diyet lifi ihtiva etmektedir. Bu diyet lifi miktarı günlük ihtiyacımız olanın % 50 gibi çok büyük bir miktarının vücuda alınması anlamına gelmektedir. İçerdiği tanin, müsilaj ve yüksek C vitamini sayesinde bağışıklığın çok iyi çalışmasını sağlar. Ayrıca demir, kalsiyum, magnezyum, potasyum, fosfor, manganez minerallerinin de iyi kaynağı olan hünnap fenolik bileşiklerden de zengindir.

DEPRESYONA BİREBİR ETKİLİ

            Bu minik meyvede doğal olarak içerisinde bolca bulunan izoproterenol adlı fenol antioksidanının kalp kası hastalıklarını önleyebildiği ve vücutta biriken alüminyum toksininden arındırdığı rapor edilmiştir. Alerjik reaksiyonları azaltan üriner sistem enfeksiyonlarını, kronik bronşit ve depresyonu azaltabilen biyokaitf bileşenlere sahip olduğu bildirilmiştir.

            Kanser türleri her geçen gün yaygınlaşmakta ve bitkisel tedavi seçenekleri de dünyanın her yerinde daha fazla ilgi çekmektedir. Tıbbi tedavilerin yanında hünnap bitkisi ile yapılmış çalışmalar servikal kanser hücrelerinin meyvenin olgunlaşma aşamasında tüketilmesi ile inhibe ettiği gözlenmiştir. Ayrıca hünnapta bulunan bitkisel kimyasallar sayesinde akciğer kanseri hücrelerinin büyüme hızını laboratuvar çalışmalarında azalttığı görülmüştür. Kanser tedavilerinde pentasikliktriterpenler üzerine çok sayıda kaliteli çalışmalar yayınlanmıştır. Hünnap meyvesinden izole edilen ursolik asit karaciğerde kanser hücrelerinin canlılığını öldürerek azaltabildiği kanıtlanmıştır.

DİYABET HASTALARI İÇİN ŞİFA

            Diyabette en önemli konu yaşam boyu kan şekeri yüksekliğinin önlenmesi ve dokulara yüksek kan şekerine bağlı hasarların önlenmesine yönelik ilaç ve beslenme tedavi uygulanması esastır. Hünnap bitkisinin yapraklarının kaynatılarak içilmesinin hipoglisemik etkiyi sağladığı keşfedilmiştir. Hünnap yaprağı bolca kateşin içermekte ve bu yapraklardan suya geçen biyoaktif birçok bileşenin pankreatik beta hücreleri üzerinde insülin miktarını arttırıcı etki göstererek diyabette kan şekeri dengesini sağlamada etkili olduğu bildirilmiştir. Farklı çalışmalarda hünnap meyvesinden elde edilen bitkisel desteklerin glikozun emilimini azaltarak kan şekerinin aşırı yükselmesini engellediği görülmüştür. Son bilimsel veriler hünnap meyvesini yiyen diyabetiklerde alfa amilaz enzimi üzerindeki baskılayıcı etkisi sebebiyle tedavide yararlı etki sağlayabileceğinden dolayı tercih edilebilecek en sağlıklı meyvelerden biri olduğu da belirtilmektedir.

BAĞIŞIKLIĞI GÜÇLENDİRİYOR ENFEKSİYONLARDAN KORUYOR

            Aslında propolis, kahve, nar, yeşil çay ve kızılcık meyvesi gibi birçok meyve farklı türde enfeksiyonların ilerlemesini önleyerek güçlü antioksidan içerikleri sebebiyle daha fazla konuşulduğu için popüler hale gelmiştir. Aynı etki hünnap meyvesi için de geçerlidir. En son yapılan değerli bir araştırmada hünnap bitkisinin gövde ve yapraklarından elde edilen betulinik asit adlı bitkisel kimyasalın HIV enfeksiyonunun bile ilerlemesini yavaşlattığı bulunmuştur. Ayrıca taze ve kuru meyvesini tüketmenin bilinen antibiyotiklere karşı direnç geliştiren patojenik bakterilerin neden olduğu enfeskiyonların tedavisinde potansiyel ilaç kadar etkili gizli bir hazine olduğu belirtilmiştir.

UYKU VE ANKSİYETEYE DOĞAL İLAÇ

            Hünnap tüm meyve olarak yendiğinde sedatif etkiye sahip olduğu bilinen çok sayıda peptit yapılı siklik alkaloidin olduğu bilinmektedir. Özellikle spinosin ve swertisin adlı hünnapa özgü olan iki flavonoidin yatıştırıcı ve sakinleştirici özelliği bulunmaktadır. Bu nedenle hünnap özünü 1 tatlı kaşığı olarak gece yatmadan önce 1 su bardağı ılık su ile tüketmek genel depresyona neden olan anksiyetenin azalmasına yardımcı olmaktadır.

            Hünnap bağışıklık sistemini düzenleyecek alkoloidler, terpenoidler, steroidler, amino asitler ve polisakkaritler gibi fitokimyasal bileşenler sayesinde olduğu düşünülmektedir. Özellikle pektin türü olan polisakkaritlerden arabinozun immün hücre üretimini desteklediği belirtilmektedir. Ayrıca inflamasyonu arttıran nitrik oksitin kandaki seviyesini de azaltan etkisi bulunarak mükemmel bir crp düşüşü sağlayan meyve çeşididir. Kronik yorgunluk sendromunu ortadan kaldıran hünnapta bulunan çeşitli polisalkkarit bileşenler psikolojik yorgunluğu önleyerek zinde kalmayı da sağlamaktadır.

KABIZLIĞA SÜPER ÇÖZÜM SAĞLIYOR

            Pektin laksatif etkiye sahip bir karbonhidrat türüdür. Kronik sindirim güçlüğü olan kişilere sonbahar ve kış aylarında daha uzun süre ulaşabildiğimiz pektin zengini ayvayı Beslenme Uzmanları olarak öneririz.  Ancak hünnap ayvaya nazaran daha fazla bu polisakkariti içerir. Ve sadece günde 1 avuç hünnap bağırsakların hızlı çalışması için yeterlidir. Pektin sindirim sisteminde kolonda hareketliliği arttıran etkisi varken ayrıca yararlı bakterilerin yine hünnapın doğal yapısında bulunan sorbitol adlı şekeri fazla parçalamasıyla da sağlamaktadır. Bu polisakkarit safra asitlerini bağlayarak kolesterolü düşürücü etki de yapmaktadır.    

ÇAYI VE ÖZÜ ÇOK FAYDALI

            Hünnap için 1 porsiyon taze meyve alternatifi 8-10 adet iken kuru meyve yerine yemek isterseniz 6 adettir. Kuru meyvesinden çay olarak tercih etmek isterseniz 6 adet hünnabı ikiye bölün çaydanlığa hünnapları atın, 1 adet rulo tarçın ekleyin. Üzerine biraz su koyarak 15 dakika kadar kaynatın. Gün içinde yemeklerden sonra birer su bardağı olarak tüketin. Böylece hazımsızlığınızda hünnap sayesinde iyileşecektir.

            Her gün sindirim sistemim çalışmıyor ve bağırsaklarda yeterince rahatlama hissetmiyorum diyorsanız hatta ne denediysem sorunuma çözüm bulamadım ne yapmalıyım sorusunu soruyorsanız hünnap meyvesinden elde edilen tadı gayet muhteşem olan hünnap özünü kullanabilirsiniz. Sabah aç karnına 1 yemek kaşığı hünnap özünü aç karnına yiyip üzerine 1 su bardağı ılık su içmek en fazla bir hafta içinde sindirim sisteminin yine aynı etkinlikte çalışmasına yardımcı olacaktır.