Koronavirüsün ateş, öksürük, yorgunluk, kas ağırısı, ishal, pnömoni yaygın belirtileri olsa da hastalığın en ciddi yan etkilerinin pıhtılaşma bozukluğu, karaciğer, kalp ve böbrek yetmezliğine neden olabileceği de bilinmektedir. Bu sebeple koronovirüsten korunmanın yanı sıra viral enfeksiyonu geçiren kişilerin bu organlarının sağlığını koruması da çok önemlidir. Bu yüzden özellikle hastalığa yakalanan ve geçirenlerin organ sağlığının durumunun belirlenmesi için her zaman kan tahlilleri ile takip etmek gerekmektedir.

Pandeminin başlangıcından 1 yıl geçmesiyle birlikte hem koronavirüse karşı güçlü bağışıklık hem de virüsün yaptığı hasarı önlemek için ilaç tedavisini takiben iyileşme sürecinde düzenli yürüyüş yapmanın önemi vurgulanmıştır. Journal of Sport Sciences dergisinde yayınlanan Oxford, Waseda ve Kharazmi Üniversitelerinin ortak yayınladıkları araştırma sonuçlarına göre düzenli egzersiz yapmanın ve egzersiz yaparken D, C ve omega 3 desteğinin koronavirüsün yarattığı olumsuz etkilerinin kısa sürede yenileyici etki sağladığı hatta koruyucu bağışıklık sistemini yeniden yapılandırdığını bildirmiştir. Haftada en az 3 kere yorulmadan derin nefes alıp vererek aerobik aktiviteyi yani yürüyüşü tavsiye etmişlerdir. Spor yaparken maske takılmamasının mikroorganizma bulaştırma riskinin olduğu ve nefes alıp vermeyi güçleştirdiği uyarısı yapılmıştır.

2021 yılında Nutrition Reviews dregisinde yayınlanan çalışma D vitamininin ACE 2 regüle ettiği immün sistemi güçlendirdiği ve solunum yolu hastalıklarında koruyucu etkili olduğu ve ayrıva koronovirüse bağlı komplikasyonlara karşı da korunma sağladığı bildirilmiştir. Kan D vitamini değerinin 30-50 arasında tutmak gerektiği bunun için düzenli olarak 400-2000 IU doz üzerinde olmayacak şekilde her gün D vitamini kullanımının önemi vurgulanmıştır.

KORONOVİRÜSÜN ŞİDDETİ VÜCUDUN YAĞLANMA DERECESİNE BAĞLI

Pandemi süresince sağlıklı yağ dokusuna sahip olmak, aşırı yağlanmamak önemlidir. Virüsün öldürücü etkilerinden korunmak için fazla yemeye yönelmemek eğer kilo problemi yaşanıyorsa sağlıklı bir şekilde zayıflamak oldukça önemlidir.

Silverio ve arkadaşlarının Adv Nutrition dergisinde yayınladıkları 72.315 kişide yaptıkları araştırma sonuçlarına göre obezite ve vücutta yağlanmayla birlikte kas kaybının koronovirüs enfeksiyonunun ağır yan etkilerinden sorumlu olduğunu irdelemiştir. Yağ deposunun artması kronik proinflamatuvar ajanların yükselmesine, damarların bozulmasına, yağ dokusunda dahi ACE 2 ekspresyonunun artmasına, insülin direnci ve sarkopeni ile beraber sitokin fırtınasının artarak bağışıklık sistemi cevabının bozulmasına neden olduğu açıkça belirtilmiştir. Obezite toplum içinde SARS-CoV-2 virüsünün insandan insana hızlı bulaşmasını sağlayan bir risk faktörü olduğu da bulunmuştur.

Pandemi döneminde en önemli konu evde sürekli yemek yiyip yağlanmak yerine kasların korunarak zayıflamanın sağlanmasıdır. Bunun için günde kilo başına 1 gram protein içeren besinleri mutlaka hesaplayarak tüketilmesi önemlidir. Aktiviteyi düzenli yapamadığımız evde yaşam sürecinde sağlıklı hayvansal protein içeren besinlerden yeterince yiyerek zayıflama sağlamaya dikkat edilmelidir.

Örneğin 70 kg ağırlığında bir bireyseniz günde en az 70 gram protein aldığınızı garanti altına almanız kas kaybı olmadan yağ depolarının erimesinde mükemmel adımlar atmış olursunuz. Aşağıda verdiğim tablo ile günde alacağınız güvenli protein miktarını kolayca hesaplayabilirsiniz. Örneğin 70 gram proteini sağlamak için günde 1 adet haşlanmış yumurta, 1 su bardağı süt, 1 kase yoğurt, 1 küçük tavuk göğsü, 2 dilim peynir, 1 tabak sebze yemeği, 1 avuç kuru yemişi düzenli yemeniz yeterlidir.

1 adet yumurta 6 gram, 4 köfte kadar kırmızı et  20 gram, 1 küçük tavuk göğüs 21 gram, 150 gram somon 30 gram, 150 gram hamsi 35 gram, 1 su bardağı tam yağlı süt 8 gram, 1 kase tam yağlı yoğurt 8 gram, 1 su bardağı kefir 8 gram 1 su bardağı ayran 6 gram, 2 dilim beyaz peynir 12 gram içermektedir.

Bitkisel besinlerde 1 kase kuru baklagiller 12 gram, 1 avuç içi kuru yemişler 4-6 gram, 1 tabak etsiz sebzeler 2-3 gram, 1 orta boy meyveler 1 gram protein içerirler.

Sağlıklı beslenirken ve zayıflarken öğün düzeni mutlaka 3 ana 1 ara öğün olmalı, öğünlerde karbonhidrat içeren besinlerin miktarı azaltılmalı, yemek ve salatalara eklenen sağlıklı yağ miktarı kontrol altında tutulmalıdır.

KARACİĞER ENZİMLERİ AŞIRI ARTIYOR

Liver International dergisinde 2020 yılında yayınlanan makalede Jian Sun ve arkadaşları; Covid 19 teşhisi konulan hastalarda AST ve ALT dediğimiz enzimlerin temelde arttığı ve sessizce de bilirubin değerlerinde % 15-50 arasında yükselmeye neden olduğunu bildirmiştir. Hastalar değerlendirildiğinde karaciğerde mikrovasküler steatosiz yani sinsi karaciğer yağlanması görülmüştür. Aşırı ferritin yüksekliği, CRP ve LDH artışın karaciğer hücrelerinde virüsün etkisinden olabileceği düşünülmektedir.

Karaciğer yağlanmasının belirtileri; karın şişliği, sırt bölgesinde ağrı, deri yüzeyine yakın yerlerde damarların genişlemesi, kırmızı avuç içi, deri ve gözlerde sarımsı renk değişimidir. Karaciğer yağlanmasını önlemenin altın kuralları; trans yağ içeren besinlerden uzak durmak ilk önemli adımı. Çok önemli bir konuyu burada belirtmek gerek karaciğer yağlanmasından korunmak için tüm yağsız süt ürünlerini TÜKETMEMEK gerekmektedir. Bitkisel katı yağlar mesela margarin, Hindistan cevizi yağı, yüksek mısır şurubu ve früktoz içeren besinler, fazla tuz, şeker, işlenmiş tahıllar yenmemelidir.

Karaciğer yağlanmasını tedavi etmek için günde 4 fincan filtre edilmiş kahve içmek karaciğer enzimlerinin düzelmesini sağlamaktadır. 800 mg E vitamini desteği, Dallı Zincirli Amino Asit BCAA 4 gram kadar gece yatmadan tüketmek hızla karaciğerin yenilenmesini sağlamaktadır.

Sızma zeytinyağı karaciğer yağlanmasını çözen en önemli besindir. Sarımsak ve zeytinyağının bir arada kullanıldığı formüller karaciğer yağlanmasını çok iyi tedavi edebilmektedir.

Karaciğer Koruyan Yağlanmayı Önleyen Formül

Malzemeler:

1 orta boy taze pancar

6 adet ceviz

1 yemek kaşığı ay çekirdeği içi

1 yemek kaşığı zeytinyağı

1 diş ezilmiş sarımsak

Yapılışı:

Pancarı rendeleyip, cevizi bıçak yardımıyla küçük parçalara ayırıp ay çekirdeği içi, sarımsak, zeytinyağı ile beraber harmanlayın. Tavuk eti, köfte veya balık yanında tüketin.

Kullanma süresi: Karaciğer yenileninceye kadar her gün düzenli olarak bu formülü uygulayabilirsiniz.

KORONAVİRÜS BÖBREKLERİ TUTABİLİYOR

               John Hopkins üniversitesi Nefroloji Bölümünden Prof Rabb’ın The Journal of Clinical Investigation dergisinde yayınlanan makalesinde; SARS-CoV-2 virüsünün renal epitel hücrelerine bağlanabileceği, bu hücrelere zarar verebileceği ve ardından tüm vücut sıvısı, asit-baz ve elektrolit homeostazını bozabileceği bildirilmiştir. SARS-CoV-2 virüsü, böbrek epitel hücrelerine zarar vererek, böbrekte endokrin eritropoietin ve D vitamini üretimini azaltabileceği ve kan basıncı regülasyonunu bozarak sistemik bir kötüleşmeye sebep olabileceği açıklanmıştır.

               The Journal of Renal Nutrition dergisinde Amerikan Ulusal Böbrek Vakfı’nın koronovirüs tespit edilen ve böbrek sağlığında sorun olan hastalar için yaptığı randomize kontrollü araştırma ile beslenmeye beta glukan eklemenin üremik toksinlerin uzaklaştırılmasında etkili olduğunu açıklamıştır. Beta glukan içeren besinler yulaf, çavdar, arpa ve tam buğdaydır.

Böbreklerden Toksin Atan Formül

3 yemek kaşığı yulaf

1 kase yoğurt

1 çay kaşığı tarçın

2 dilim greyfurt veya 1 avuç taze yaban mersini

Yapılışı:

Yoğurdu tarçınla karıştırın. Üzerine yulafı döküp taze meyveyi üzerine ekleyerek tüketin.

KORONAVİRÜS KALP RİTMİNİ BOZUYOR

               Amerikan Kalp Birliğinin Circulation Research dergisinde yayınlanan makalesinde koronovirüsün erken enfeksiyon fazında viral yanıt ile lenfositopeni ikinci fazında akciğer tutulumu ve 10. günden  sonra ise hiperinflamasyon ile hem inflamasyon hem de kardiyak kan değerlerinde artışın olduğu belirtilmiştir. Aritmi, akut koroner sendromu ve miyokard hasarın oluştuğu açıklanmıştır.

               Tiramin içeren besinlerin kalp ritim bozukluğunu tetiklediği belirtilmiştir. Çedar, kars gravyeri, rokfor gibi yıllanmış ve küflü peynirler,işlenmiş etler dediğimiz salam, sosis, şarküteriler içerdiği sodyum, nitrit ve nitratda içermesi sebebiyle, fermente turşular, soya sosu tüketiminden uzak durulmalıdır.

Ritim Bozukluğunu Düzenleyebilen Formül

4 yemek kaşığı taze nar

5 tam ceviz içi

10 adet badem

½ çay kaşığı tarçın

1 tatlı kaşığı zeytinyağı

1 tatlı kaşığı çekilmiş keten tohumu

Yapılışı: Kaseye narları koyup çatalla ezin. Badem ve cevizi bıçakla ince doğrayın. Sonra kuru yemişleri de narların üzerine ekleyip tarçın, çekilmiş keten tohumu ve zeytinyağını karıştırıp servis edin.