KRİLL OİL BİR MUCİZE Mİ? 

Son zamanlarda benim de yakından takip ettiğim bir gelişmeden sizlere bahsetmek istiyorum. Bu gelişme omega 3 yağ asitleri üzerine. Biliyorsunuz omega 3 kaynaklarındaki ağır metal bulaşma riski, çevresel kimyasalların ihtiva etme olasılığı ve bitkisel mi yoksa hayvansal kaynaktan mı omega 3 kaynağı tercih edilmeli konuları tüketicilerde endişeye neden olmaktadır. Ancak krill oil adlı farklı bir omega 3 kaynağı bu endişelere son veriyor gibi görünüyor. İşte krill oil ile ilgili merak edilenler.

Krill Oil Nedir?

Krill oil; karidese benzeyen kabuklu bir deniz canlısı olan krillden elde edilen omega 3 yağ asidini bolca içeren mükemmel bir fosfolipid olarak tanımlayabilirim. Antartika’da yetişen bu kabuklu deniz ürününün ağır metal ve civa içermemesi, omega 3’ün fosfolipid formda olması somon ya da diğer balıklardan elde edilen omega 3’den açık ara farklı olmasını sağlayan en değerli etmenler. Krill oilin içinde bulunan omega 3’ün hem yüksek miktarda hem de fosfolipid yapısında bulunması bu deniz ürününden elde edilen omega 3’ü vücudumuzda daha faydalı kılıyor olması da bir ayrıcalık diyebilirim. Çünkü omega 3’ün bu fosfolipid yapıda olan formu normal balık yağına oranla daha fazla miktarda kana geçiyor ve kalpten beyine kadar kullanımı da daha hızlı oluyor. Daha net bir ifadeyle krilden elde edilen krill yağı daha kolay vücut tarafından emiliyor ve yüksek oranda kullanılıyor. 

Bilimsel Kanıtlarla Destekleniyor

Bu önemli özelliği kanıtlayan önemli 2 araştırmadan bahsetmek isterim. Birincisi; Lipids in Health and Disease dergisinde yayınlanan bir araştırma. Bu çalışmada; sağlıklı kişilere 4 haftalık krill oil ve balık yağı kaynaklı omega 3 destekleri kullanılıyor. Araştırmanın sonucunda krill oil tüketenlerin kan omega 3 yağ asit içeriklerinin daha yüksek olduğu ve kardiyovasküler hastalık riski azaltmada balık yağına göre daha etkili olabileceği bildiriliyor. Diğer bilimsel veri ise Alernative Medicine Review adlı dergide yayınlanan farklı bir araştırma. Günde 1 gram krill oil desteğinin kan yağlarını normal seviyeye getirdiği, kandaki kolesterolü düşürdüğü, kan şekerini dengelediği ve kötü huylu kolesterolün üretimini plasebo ve balık yağına göre daha etkili düzeyde yapabildiğini belirtiyor. Bu veriler krill oilin vücutta etkinliğinin kuvvetli olduğunu gösteriyor diyebilirim.

Süper Antioksidan Astaksantin Kaynağı

Krill yağını omega 3 içeren balık yağlarından ayıran ve üstün kılan diğer bir özelliği de fosfolipid yapıdaki omega 3 dışında krill hayvanından elde edilen bu yağın içinde çok güçlü bir antioksidanın da varlığının olması. Bu antioksidanın adı astaksantin. Astaksantinler karotenoid türü bir antioksidan olup; krill oile kırmızımsı ya da koyu pembemsi renk veren bileşiktir. Aynen bu antioksidan havuçta bulunan A vitamini öncüsü karotenler gibi vücutta aktivite gösteriyor. Astaksantinler aynen fosfolipid şeklindeki omega 3 gibi kana hızlı karışır ve diğer antioksidanlardan da çok daha kuvvetli, beta karotene göre yaklaşık 10 kat daha fazla sağlığı koruyucu etki gösterdiği bildiriliyor. Antikanserojenik olduğu gibi bu antioksidan, Alzheimer ve Parkinson hastalıklarında hücre dejenerasyonunu önleyici olarak yarar sağlayan süper güç diyebiliriz. Astaksantinler; güneşin zararlı etkilerinden koruyan, deri kanserine karşı kalkan olan, karaciğeri rahatlatan, bağışıklık sistemini güçlendiren ve midede gastirk aktivitenin artışını önleyen farklı yararları da bulunduğunu belirtmeliyim. 

Çocuklardan Yetişkinlere Kadar Güvenle Krill Oil 

Omega 3 yağ asitleri vücutta sentezlenmediği ve mutlaka doğal yollarla besin ile ya da besin desteği olarak dışarıdan alınması zorunlu bir besin bileşiği olduğundan; çocukların büyüme ve gelişmesinde önemli bir yere sahip olduğunu unutmayalım. Bebeklik döneminde göz ve beyin gelişimi, çocukluk, gençlik ve erişkin dönemde de vücutta zarar gören hücrelerin onarılması, yeni hücrelerin üretilmesi için esansiyel bir bileşik olduğunu önemle belirtmeliyim. Önemli bilimsel kanıtlar krill oilden alınacak omega 3 yağ asitleri sayesinde yaşamın her evresinde kanser ve kalp hastalıklarından korunabileceğini bildiriyor. Alerjiyi azaltan, deride kurumayı önleyen, egzamalara iyi gelen ve enfeksiyonlardan korunmada da oldukça etkili omega 3 yağ asitlerini yaşam boyu bedeninize desteklemekte fayda var.  

Özetle; krill oil kalp hastalıkları, hamileler, romatizmal hastalıklar, menopoz, kan kolesterolü yüksek olan kişiler, karaciğer yağlanması olanlar, sigara bağımlıları, depresyon sorunu olanlar ve kanserli hastalarda kullanılabilen doğal bir omega 3 kaynağıdır. Alternative Medicine Review adlı dergide yayınlanan başka bir araştırmada; özellikle menstüral dönemde meydana gelen depresyon veya duygu durumu değişikliklerinde krill oil kullanımının bu semptomların azaltılmasında güçlü etki yarattığı da vurgulanmıştır. Beslenme Uzmanı olarak balık tüketiminin oldukça düşük olduğu ülkemizde yeterli omega 3’ü sağlıklı yaşam için bile alamayan toplumumuzda tüm bireylerin normal balık yağı yerine krill oil kullanmasını öneririm.